Turan Türker Kimdir?

2014 Yılı Birincilik Ödülü- Erman AĞAOĞLU

Konu: TÜRKÇEDEKİ KIRILMALAR VE GELİŞEN TEKNOLOJİ BAĞLAMINDA TÜRK DİLİ  
     
Teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği, her geçen gün yeni teknolojik gelişmelerin yaşandığı, pek çok yeniliğin, takip etmekte zorlandığımız bir hızla ardı sıra geldiği bir dünyada yaşıyoruz. Gelişen ve değişen teknoloji; kendi kültürünü, kendi sistemini, kendi dilini yaratıyor ve toplumların alışkanlıklarını, geleneklerini değiştirecek güce erişiyor. Gezegenimizin egemen gücünün teknoloji ve teknolojiyle gelen bilgi sistemleri olduğunu tereddüde yer bırakmayacak biçimde söyleyebiliriz. Teknolojik bilgi, egemenliğini tüm dünyada hissettiriyor ve insanlık da bunu kanıksamış durumda.  

               
Dünya gezegeni, artık aşılması olanaksız gözüken mesafelerin, yıkılması olanaksız bulunan duvarların yer aldığı bir yer değil; aksine, en ücra köşeleri bile yanı başımızda hissettiğimiz, mesafe kavramını yitirdiğimiz, uzakta olduğunu düşündüğümüzün komşumuz durumuna geldiği bir yer. Dünya, günümüzde, tam tabiriyle ‘ küresel bir köy’. Teknolojinin egemen olduğu ve dört bir yanı teknolojik ağların sardığı gezegenimizde, hüküm süren dil teknolojinin dili ve hüküm süren kültür de teknolojik kültür. Bu, dünya üzerinde yaşayan hemen hemen bütün ulusların karşısında duran en büyük ve en acımasız gerçek.  Bu gerçekten etkilenmeyen, bu gerçeğin getirdikleriyle yüzleşmeyen toplum neredeyse kalmadı. Bütün uluslar kendini baş döndürücü yeniliklerin ve değişimlerin içinde bulurken bu yeniliklerin ve değişimlerin olumsuz etkilerine, teknolojinin olumsuz unsurlarına önlem alacak zaman bile bulamadılar. Dil ve kültür yozlaşması kendini evrensel boyutta belli etti ve ulusların hem teknik ve resmi hem de gündelik dillerinde yaralanmaya neden oldu. Küreselleşme, her topluma diğer toplumlardan bir şeyler kazandırırken, her toplumun kendi benliğinden de bazı şeyler yitirmesine, bazı değerlerin silinmesine yol açtı. Küreselleşme dalgasından ve tek tipleşme furyasından en yüksek düzeyde etkilenen değer dil oldu. Toplumun belirli kesimlerinin ‘teknoloji dili’ addederek kullandığı sözcükler, kalıplar giderek yaygınlaştı ve anlam ve derinlikten yoksun, içi boş, estetik ve şıklık kaygısı gözetmeyen, kimliksiz kimi kullanımlar ortaya çıktı. Bu sözcükler ve kalıplar ortaya ilk çıktığında toplumun bilinçli bireylerinin tepkisini çekmesine rağmen bunların yaygınlaşmasına engel olunamadı. Yozlaşı kokan, dilin felsefesinden uzaklaşmış sözcükler ve söz öbekleri, gençler; hatta orta yaş grubundaki bireyler tarafından günlük konuşmalarda, internet yazışmalarında ve sosyal medyada yoğun biçimde kullanılır oldu.


Bu gelişmelerin en üzücü noktası ise, bilgi düzeyi ve birikimi yüksek olduğu düşünülen kesimlerin bile bu furyadan etkilenmesi ve bu olumsuz öğelerin yaygınlaşmasına katkıda bulunmalarıdır. Toplumun istisnasız her kesimine ulaşan; her yaş grubuna, her eğitim düzeyine, her gelir grubuna rahatlıkla erişebilen görsel ve işitsel medyanın dilimizi yanlış kullanması ve yeterli hassasiyetten yoksun oluşu son derece düşündürücüdür. Hassasiyeti en yüksek düzeyde tutması gereken ve geniş kitlelere ulaşan medyatik kesim, dilimizin kullanımında bilerek ya da bilmeyerek ciddi hatalar yapıyor. Sunumun görsel ya da işitsel nitelikte olması nedeniyle, yapılan hataların geri dönüşü maalesef çok zor oluyor. Dilin kullanımı konusunda yeterli bilgiye ve duyarlılığa sahip olmayan geniş kesim, medyanın önemsemezliği nedeniyle içinde bulundukları duruma bir kat daha fazla gömülüyor. Çok yüksek meblağlar harcanarak şaşaalı tanıtımlarla, büyük beklentilerle ekrana getirilen pek çok yapımdaki Türkçe kullanımı maalesef üzücü düzeyde. Toplumun oldukça geniş kesimi üzerinde popülaritesi bulunan dizilerde, yarışmalarda, tartışma ya da eğlence programlarında dilimiz vurdumduymaz biçimde yanlış kullanılıyor. Bazı program isimlerinin bile Türkçe yazım kurallarına aykırı yazıldığı görülebiliyor. Dilimiz, yeterli donanımı olmayan program yapımcıları, editörler ve medya yöneticileri eliyle bir kez daha yozlaştırılıyor. Dünya üzerinde oldukça fazla sayıda konuşanı olan Türk dili, hak etmediği halde yozlaşıyor. Toplumumuz, Türk dilinin kötü ve yanlış kullanımına maruz bırakılıyor. Senaristlerin ve metin yazarlarının elinden çıkan yoz, estetik ve anlam yoksunu ifadeler, toplumumuza görsel ve işitsel yoldan enjekte ediliyor ve bireylerin aklında kurala uygun ve doğru kullanımlar yerine yanlış ve tasvip edilemeyecek kullanımlar yer ediyor. Yetersiz kalan denetim mekanizmaları nedeniyle bu vurdumduymazlığa bir son verilemiyor. Görsel ve işitsel medya ve toplumumuza bilgi taşıyacak iletişim araçları, doğru ve estetik Türkçe kullanımını yaygınlaştırmak yerine kişiliksiz, kimliksiz bir dil kullanımını teşvik eder noktaya geliyor. Teknoloji, dilimizin ve toplumumuzun lehine kullanılır düzeye gelemiyor. Türk dili, teknolojinin sağladığı avantajlar vasıtasıyla yaygınlaştırılıp yüceltilebilecekken aksi yönde hareket ediliyor ve teknolojinin yozlaştırıcı etkisi sahaya sürülüyor. Medyayı, teknolojiyi, bilgi sistemlerini lehimize kullanmak, bunların ulaşılabilirliğinden ve yaygınlığından olumlu anlamda yararlanmak, Türk dilinin kurallarını ve doğru kullanımını bu vasıtalarla topluma anlatmak yerine söz birliği etmişçesine yanlış ve yozlaşmış bir dil kullanıyoruz ve yanlışın yayılmasına neden oluyoruz. Bu, Türk dilinin doğal ve olumlu bir seyir izleyerek gelişmesine engel oluyor ve dilimizin doğal olmayan yollarla olumsuz bir değişim geçirmesine neden oluyor. Görsel ve işitsel teknoloji vasıtasıyla meydana gelen bu olumsuz gidişatı kırmak için ciddi bir kamuoyu baskısı gerekiyor. Dilimizin eğlence ve tartışma programlarında, izlediğimiz dizilerde, haber sunumlarımda doğru kullanılması ve genç nüfusun ilgisini çekecek yozlaşmış ifadelerden kaçınılması için baskı grupları kurmak ve bu işin takipçisi olmak şart. Medya yöneticilerinin, yapımcıların, sunucuların, metin yazarlarının ve senaristlerin daha duyarlı olmaları bu yolla sağlanabilir.  


Teknoloji, yazın hayatına da büyük yenilikler getirdi ve yazın hayatında yer alan bireylere, sanatçılara, edebiyatçılara, gazetecilere seçenekler sundu. Gelişen teknoloji ve yaygınlaşan internet kullanımı ile yazılı kaynaklar, makaleler, köşe yazıları kolay ulaşılabilir duruma geldi. İnternet gazeteciliği ortaya çıktı ve yaygınlaştı. İnternet dünyasında da yayın yapan basılı medya hariç, teknolojinin nimetlerinden yararlanan ve salt internet yayını yapan internet medyasının doğuşuna ve gelişimine şahit olduk. Bu süreç, toplumun habere ve bilgiye kolay ve hızlı ulaşmasına, geniş kitlelerin dünyadaki gelişmelere ve güncel haberlere rahatlıkla erişmesine, alternatif fikirlerin ve görüşlerin sosyal ağlarda ve internet dünyasında yer bulmasına yol açarken, dilimizin yanlış, üstünkörü kullanımının da artmasına neden oldu. Sözcüklerin yanlış ve özensiz yazılması, dil ve yazım kurallarının hiçe sayılması, çok sık biçimde yapılan imla hataları internet dünyasında ve yazın hayatında göze batacak düzeye ulaşmış durumda. Dil ve imla bilgilerinin, sözcükleri kullanma becerilerinin yüksek olmasını beklediğimiz kişiler ve kurumlar bile bizi hayal kırıklığına uğratacak düzeyde. İnternet medyası; dil ve imla donanımı yüksek, gramer bilgisi yerinde ve anlatım becerisi iyi kişilere ihtiyaç duymakta. Nitelikli, donanımlı ve bilgili yazarlar ve editörler, internet dünyasındaki yayınları ve internet medyasının servis ettiği haberleri tüm dikkatleri ile inceleyip hataları tespit etmeli ve gidermeliler. Gelişen teknolojinin bize sunduğu olanaklar dilimizin de lehine olmalı. Teknolojinin getirilerinden sınırsız biçimde yararlanırken, Türk dilinin yanlış kullanımı ile karşılaşmamalıyız. Dilimizin doğru sözcüklerle, anlaşılır ve şık ifadelerle, doğru imla ile yazıldığını görmek, toplumumuzun; bilhassa Türkçe gönüllülerinin en büyük hakkı. Türk dilinin doğru kullanımı, görsel ve işitsel medyanın olduğu gibi basılı medyanın ve internet medyasının da görevi olmalı. Teknolojiyi, Türk dilinin doğru kullanımını öğretip yaygınlaştırmak ve dilimizin güzelliklerini tanıtıp ön plana çıkarmak için kullanmalıyız. Gelişen teknoloji ne Türk dilinin güzel ve derin anlamlı  sözcüklerine ne de zengin imla kurallarına darbe indirmemeli.


Mevcut ilerlemeler, baş döndüren gelişmeler gezegenimiz insanının yaşamına her geçen gün yeni bir şeyler katıyor. Fikir, düşün ve bilim insanlarının zihinlerinden çıkan ve arka planında büyük emekler yatan pek çok teori, fikir akımı ve günlük yaşamımızda karşımızda somut biçimde duran pek çok nesne ve eşya, dünyamıza zenginlik ve tat katıyor. Gezegenimiz, bu sayede refah düzeyini artıran ve yaşamı kolaylaştıran nesnelere sahip oluyor. Teknolojik gelişme yaşamımıza gün geçtikçe yenilikler armağan ediyor. Bilimde, teknikte, düşüncede ve sanatta önde gelen ülkeler, ortaya çıkardıkları eserlere kendi dillerinde ya da dillerine kaynaklık eden diğer dillerde isim veriyor. Bizim günlük dil kullanımımıza da onlar tarafından verilmiş bu isimler yansıyor. İhtiyaç haline gelen, kullanımı neredeyse zorunlu olan ve yaygın biçimde severek kullandığımız bu nesnelere Türkçe isimler vermek hiç zor değil. Dilimizin zenginliği, kendini, sözcük türetmeye son derece elverişli olmasında gösteriyor. Dilimiz, sözcük türetebilme yönünden dünyadaki en başarılı ve zengin dillerden biridir. Türkçenin eklemeli bir dil olması bile onu, sözcük oluşturmada avantajlı bir konuma taşır. Teknolojinin ve düşün hayatının bize armağan ettiği her türlü nesne, eşya ve kavram, Türkçeleştirilmeye uygun. Günlük yaşamda kullandığımız ve menşei ülkemiz dışında olan cihazların Türkçe söylenişi ve yazılışı da olmalı; olanların da Türkçe kullanımlarının yaygınlaşması sağlanmalıdır. Kullandığımız eşyalara Latince, Yunanca, İngilizce, Fransızca, Almanca vs. kökenli sözcükler yerine kendi türettiğimiz sözcüklerle hitap edebilmeliyiz. Bu, dilimizin bağımsız bir kimliğe sahip olması ve teknolojinin dilimize zenginlik katması bağlamında büyük önem taşır.


Dilimiz, her türlü yozlaştırma çabalarına, teknolojinin ve küreselleşmenin her türlü yan etkisine karşı hala ayakta ve hala güzel. Onun temiz ve ahenkli kalmasını sağlamak, onu mevcut zararlardan arındırmak, teknolojiyi onun dünya çapında yayılmasını ve saygın bir dil olmasını sağlayacak yönde kullanmak bizim için sapmadan yürünecek bir hedef olmalı. Dilin zenginliği, içeriği, güzel kullanımı ve teknolojik gelişmelerin zararlı etkilerinden arınıp tam tersi teknolojiye ilham vermesi, o dili kullanan ulus için övünç kaynağıdır. Dilin ahengi, dilin dünyada sahip olduğu ağırlık o ulus için bir onur ve gurur meselesidir. Dil, bir toplumun kimliğidir, kişiliğidir. Dil, bizim kumaşımızdır, mayamızdır. Türk dilini yozlaşmadan korumak ve onun zenginliğine zenginlik katmak bizim görevimizdir.     

 

 

 

 

Turan Türker Kimdir? | Turan Türker Yazı Yarışması | Haberler | Anasayfa

Adres : Güniz Sok. No:14/11 Kavaklıdere - Ankara E-posta: tst@ada.net.tr